Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga İskitlerin ya da Sakaların en önemli hükümdarıdır. Ayrıca ülke Turan ülkesi olarak da anılmaktadır. Türkleri bir araya getiren Alp Er Tunga İran’la büyük mücadele etmiştir. Bu mücadeleler ve yaptığı kahramanlıklarsa Alp Er Tunga destanına konu olmuştur. Ancak destanın günümüze gelmesi mümkün olmamıştır. Destana ait en önemli bilgiler Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Divanı Lügatit Türk adlı eserde yer almıştır. Bu esere ve diğer kaynaklara göre Alp Er Tunga destanın şöyledir;
İran devleti ile Turan devleti birbirine düşman olan iki devlettir. Bu devletlerden İran’ın başında Minuçehr Turan ülkesinin başında ise Peşeng Kağan bulunur. Peşeng Kağan’ın oğlu ise Afrasyap olarak da anılan Alp Er Tunga’dır. Bir gün Peşeng Kağan oğluna İran’a savaş açma emri veriri. Bunun üzerine Alp Er Tunga
Ordusuyla İran’ın üzerine yürür. Alp Er Tunga ve İran ordusu Dehistan isimli bölgede karşılaşırlar ve savaş başlar. Savaşı Alp Er Tunga ve ordusu yener. Bunun üzerine İran’ın hükümdarı Dehistan canını kurtarmak amacıyla Dehistan kalesine sığınır. Ancak Alp Er Tunga’nın ordusu kaleyi de ele geçirir ve hükümdarı esir alır.
Hükümdarın esir alınmasından sonra Kabil’in hükümdarı olan Zal İran’a yardıma gelir. Zal oldukça güçlü ve ünlüdür ve Türk ordusunu ağır kayıplara uğratır. Bunun üzerine Alp Er Tunga elinde esir bulunan İran hükümdarını öldürür. Hükümdar yanında esir alınan diğer insanları da öldürmek ister ancak kardeşi Alp Arız buna engel olur. Ardından esir tutulan insanlar kaçınca Alp Er Tunga iyice sinirlenir ve buna sebep olan kardeşini öldürtür.
İranlılar ise hükümdarları yerine Zev’i hükümdar seçerler. Alp Er Tunga onunla da savaşır. Ancak bu savaşlar sırasında ülkelerde kıtlık olayları yaşanınca iki taraf savaşmama kararı alır. Yıllar geçerken İran’ın başındaki hükümdar Zev ölür ve iki taraf arasında savaşlar tekrar başlar. Ayrıca iyice yaşlanan Turan üzerine oğlu Rüstem’i savaşması için gönderir. Zaloğlu Rüstem’in ordusu ve Alp Er Tunga arasında büyük savaşlar yaşanır.
Hatta Zaloğlu Rüstem 1160 tane Türk’ü öldürür. Bunun üzerine Alp Er Tunga ordusu geri çekilir. Bu arada İran’ın başına Keykavus geçer. İki ülke arasında Keykavus zamanında da savaşlar olur ancak Alp Er Tunga bir rüya sonrasında İran’la barış yapma karar alır. İki ülke barış olur ancak Keykavus bundan hoşlanmaz ve barış imzalayan Zaloğlu Rüstem ve onun oğlu Siyavuş’la arası bozulur. Siyavuş bunun üzerine Gang şehrinde bulunan Alp Er Tunga’ya giderek ona sığınır.
Siyavuş kendisini Türklere sevdirir ve onlarla yaşamaya başlar. Hatta Türk kızıyla evlenir ve Keyhüsrev adlı bir oğlu olur. Zaman geçerken Siyavuş devlet kurallarına uymamaya başlar. Bunun üzerine Alp Er Tunga Siyavuş’u öldürtür. Bunun üzerine Zaloğlu Rüsten Turan ülkesine yine savaş açar ve bu büyük savaşta pek çok Türk ölür.
Bunun üzerine Alp Er Tunga intikam yemini ederek İran üzerine yürür. İran’ı büyük bir yenilgiye uğratır. Yaşanan yenilgi sonrası çok sayıda esir rehin alınır ve İran’da kıtlık yaşanmaya başlar. Zaloğlu Rüstem ve Alp Er Tunga arasındaki savaşlar belirli aralıklarla devam eder. Bu arada İranlılar Siyavuş’un oğlu Keyhüsrev’i Turan’lardan kaçırarak İran’ın başına hükümdar yaparlar. İki ülke arasında savaşlar devam ederken Keyhüsrev komutanlarından Bijen’i Turan üzerine gönderir.
Ancak Bijen Turan’da Alp Er Tunga’nın sarayına giderken padişahın kızını görüp ona aşık olur. Bu durum Er Tunga’yı çok kızdırır ve Bijen’i zindana atar. Bijen geri dönmeyince Rüstem onu zindandan kurtarır ve yanlarında Tunga’nın kızını da götürürler. Sarayına girildiği haberini alan Alp Er Tunga İran üzerine ordu gönderir ancak ordusu yenilince kendisi İran’a karşı hücuma geçer. Çünkü gönderdiği ordu da yer alan oğlu da ölmüştür. Yaşlanmış olmasına rağmen Alp Er Tunga büyük başarı elde eder ve sonunda Keyhüsrev ile karşı karşıya gelir. Onunla dövüşmek ister ancak yanında bulunan ordusu onun dövüşmesine izin vermez. Diğer yanda Keyhüsrev de ondan çekinerek dövüşmek istemez.
Tüm bunlar üzerine Alp Er Tunga kendini kötü hisseder. Bunun üzerine ordusunu alıp Gang şehrine gider. Daha sonra da İran için Çin hakanından yardım ister. O yardımı beklerken geri çekilme numarası yapan İran Gang’ı kuşatarak Alp Er Tunga’nın kaldığı yeri ateşe verirler. Alp Er Tunga ve birkaç adamı son anda kurtularak Çin’e sığınırlar. Ancak Çin Hakan’ı onlara ihanet ederek Keyhüsrev ile iş birliği yapar. Bunun üzerine Alp Er Tunga Keyhüsrev’le tek başına savaşmak için mektup yazar. Ancak Keyhüsrev buna cesaret edemez.
Bunun üzerine Alp Er Tunga tek başına yollara düşer ve tek başına kalabileceği bir mağaraya sığınır. Günler geçerken İranlılar Alp Er Tunga’yı bulurlar. Bunun üzerine Alp Er Tunga kurtulmak için suya atlar ancak yakalanarak öldürülür. Alp Er Tunga’nın bu acı ölümü Turan(Saka) halkını yasa boğar.
Ünlü hükümdarlarının ardından büyük yıkım yaşarlar ve onun ardından ağıtlar yakarlar. Alp Er Tunga için yakılan ağıt günümüze kadar gelmiş ve Türkçeleştirilmiştir. Alp Er Tunga için söylenen sagunun sözlerinin bir kısmı şöyledir; “Alp Er Tunga öldi mü? Issız ajun kaldı mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur.”. Alp Er Tunga’nın ölümü için Keyhüsrev’in onu şölene davet ettiği ve şölende öldürdüğü rivayeti de vardır.