Bir Okul Macerası

Bir varmış bir yokmuş. Çok uzak ülkelerin birinde bir mavi gözlü çocuk yaşarmış. Bu çocuğun ismi de Metehan’mış. Metehan okula giden yaramaz ama şirin bir çocukmuş. Derslerinde bir o kadar iyi ve aynı zamanda ders çalışmayı da seven bir çocukmuş.

Sadece birazcık meraklı ve yaramazmış. Bu merakı Metehan’ın başına işler açıyormuş. Metehan kendi gibi birkaç arkadaş da bulmuş. Onların isimleri de Ali ve veli imiş. Bu üçü bir araya gelse kimse onları tutamaz her yeri birbirlerine katarmış.

Günlerden bir gün Metehan, Ali ve veli birlikte okulun bahçesinde oyu oynuyorlarmış. Bir bakmışlar ki akşam olmuş. Hiç de zamanın farkında değillermiş. Oyunları bitince anlamışlar etrafta kimsenin kalmadığını.

Metehan arkadaşlarına demiş ki biliyor musunuz; eski öğrencilerden birini bodrum katına eski kitapların olduğu kısma kilitlemişler. Ben öyle duydum yıllardır orda bir çocuk varmış. O çocukta çok yaramaz olduğu için orada cezalandırılmış.

Bunu duyan Ali ve veli inanamamışlar. Ama bu haksızlık. Yazık değil mi ona. Diyerek çıkışmışlar.

Bu üçlü arkadaş bir plan yapıp o çocuğu oradan kurtarmaya karar vermişler ve okula girmişler. Hemen bodrum katına doğru yavaş yavaş iletmeye başlamışlar. Tuhaf olan bir şey varmış bu kapı kilitli değilmiş. İşlerinin kolay olacağını düşünmüşler. Ve içeri girmişler.

Bir anda kapı üzerlerine kapanmış. Korkudan tek bir ses bile çıkaramamışlar. Neyse ilk iş çocuğu kurtarmak diye daha da ileri gitmeye başlamışlar. Karanlıktan da bir şey görmüyorlarmış. Ara tara her yeri didikle ama kimse yokmuş.

Sadece toz kokan evraklar ve bir masa sandalye varmış. Çocuk mocuk yok. Bu işe anlam veremeyen Metehan Ali ve veli geri çıkmaya karar vermişler. Fakat o da ne, kapı hala kilitli ve açılmıyor. İyice korkmaya başlamışlar.

Biz hem acıktık hem korkuyoruz hem de ailelerimiz bizi merak eder demişler. Başlamışlar ağlamaya. Korkudan titreyen bu yaramaz çocuk, bağırmış seslenmiş. İmdat, yetişin, kurtarın, burada kapalı kaldık, ama hiç ses yokmuş. Aramışlar ikinci bir çıkış kapısı ama o da yokmuş.

Sonra bir tıkırtı duyulmuş. Korkudan çığlık atmış bu üç yaramaz. O kadar çok bağırmış ki. Okulun dışardaki güvelik görevlisi bile onların sesini duymuş. Ama sesin nerden geldiğini bilememiş. Başlamış binayı gezmeyen kat kat geziyor ama ses olmadığı için bulamamış. Bu tıkırtının kaynağı da anlaşılmış.

Birkaç fare ortalarda oyun oynuyormuş. Bu çocuklar hem ağlıyorlar hem bağırıp yardım istiyorlar. Sonunda güvenlik görevlisi bu sesleri duymuş. Ve sesin nerden geldiğini anlamış.

Oraya doğru gitmiş. Ve kapının üzerlerine kilitlendiğini fark etmiş. Çocuklara seslenmiş. Çocuklar orda mısınız? Ne işiniz var orada. Çocuklar da; abi bizi kurtar burada kapalı kaldık demişler.

Güvenlik görevlisi abileri de tamam bekleyin anahtar getiriyorum demiş. Gitmiş çok olmadan geri gelmiş bir anahtar ile. Ve kilitli olan kapıyı açıvermiş. Onlara neden burada olduklarını sormuş tekrar.

Bu yaramazlar da utanarak durumu anlatmışlar. Hiçbir zaman buradan çıkamayacağız. Bizi de buraya hapsettiler zannettik demiş. Güvenlik görevlisi de bir anda kahkaha atmış.

Çocuklar hiç öyle şey olur m?  Burada bir çalışan var. Çocuklar böyle bir hikâye uydurmuş siz de gerçek sanmışsınız. Haydi evinize gidin ailelerimiz sizi daha fazla merak etmeden, diyerek onları göndermiş.

Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Korku Hikayeleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu