Kaçak Ayı

Okulların kapanmasına iki hafta kalmıştı. Haziran ayının getirdiği yakıcı güneş ve sıcaklık tüm çocukların hoşuna gidiyordu. Berkay 12 yaşında ve altıncı sınıf öğrencisiydi. Sınıf öğretmeni tüm sınıfa karne hediyesi vermek istiyordu. Bunun için de karne hediyesi olarak tüm sınıfı geziye götürmeye karar vermişti.

Berkay, hayatında ilk defa hayvanat bahçesine gidecekti. Hem hayvanat bahçesine gideceği için hem de tüm sınıf arkadaşlarıyla geziye çıkıp, piknik yapacağı için de çok mutluydu.

Berkay heyecanla annesine; “Anneciğim, bugün okulda ilk defa deys yapmayacağız. Öğyetmenimiz bizi hayvanat bahçesine geziye götüyecek.  Ve ilk defa hayvanat bahçesine gideceğim.”

“Berkaycığım, çok dikkatli olmalısın! Gezi sırasında sınıf arkadaşlarından ve sınıf öğretmeninden ayrılmamalısın. Söz mü oğlum?”

“Meyak etme anne! Çok eğleneceğiz.” Diyerek piknik sepetini eline aldı ve okula koşar adımlarla gitmeye başladı.

Berkay ve tüm sınıf arkadaşları sınıf öğretmeninin isteği üzerine iki kişilik sıra oluşturmuşlardı. Ve gezi servisinin gelmesini heyecanla bekliyorlardı. Sabırsızlıkla beklenilen gezi servisi sonunda gelmişti; Berkay en yakın arkadaşı Ali’yle birlikte servise geçti ve hemen şoför koltuğunun tam arkasına oturmuşlardı.

Sınıf öğretmeni; “çocuklar hayvanat bahçesinde ve gezi sırasında hiçbir şekilde gruptan ayrılmayacaksınız. Ayrıca hayvanları rahatsız edecek davranışlarda da bulunmayacaksınız demişti. Görevlilerin izni olursa hayvanlara onların yiyebileceği yiyecekleri verebilirsiniz.” Şeklinde konuşma yaptıktan sonra servis aracı hayvanat bahçesinin önünde durmuştu.

Berkay ve tüm sınıf arkadaşları iki kişilik sıra halinde hayvanat bahçesini gezmeye başlamışlardı. Berkay bu sefer arkadaşı Ali’yle birlikte en arka sırada geziye katılmışlardı.

Ali; “AA Berkay bakar mısın, Zürafa değil mi ne kadar da uzun boylu?” diyerek Zürafa’yı göstermişti.  Bir şeyley veyelim de yesin dedi Berkay ve Ali ben size yetişiyim siz gidin dedi. Ali de Berkay’ın tüm sınıfa yetişeceğinden emin olduğu için öğretmenini takip etmeye devam etti.

Berkay çantasındaki çerezleri Zürafaya uzattı ve hayvanla kendi kendine konuşup çok eğlenmişti.  Hava birden kararmaya başlamış Berkay Zürafaya bakmaktan hem saati hem de tüm sınıf arkadaşlarını unutmuştu.

Hayatında ilk defa geldiği hayvanat bahçesinde öğretmenini ve arkadaşlarını nasıl bulacağını merak ediyordu. Koşar adımlarla arkadaşlarının gittiği yöne gitti ama ne arkadaşlarını ne de öğretmenini göremedi. Bir taraftan aslan kükremesi, bir taraftan karga sesleri Berkay’ın korkmasına neden olmuştu.

“Aman Allah’ım şimdi ne yapacağım, inanamıyoyum kayboldum! Kimse yok!” diyerek ağlamaya başladı.

Bu sırada “AA o da ne ayı, ayı! Anne ayı geliyoo!” diyerek yüksek sesle koşmaya başladı. Berkay’ı gören birkaç insan da; “aaa ayı kaçmış kaçın kaçın!” diyerek Berkay gibi koşmaya başladılar.

Hayvanat bahçesinde Berkay’ı gören görevli ayı kaçmış diye anons yaptı ve tüm insanların acilen hayvanat bahçesini boşaltmasını istediler.

Bu sırada Berkay kendisine doğru koşan adımlarla yaklaşan sınıf öğretmenini gördü ve öğyetmenim özüy dileyim, ben kayboldum sonra da ayı kovaladı beni dedi.

Öğretmen Berkay’ı kovalayan Arı’yı gördü ve yetkili kişilere kaçan ayı olmadığını, Berkay’ın “r” harfini söyleyemediğini ve kimsenin korkmamasını söyledi.  Berkay’a sarıldı ve bir daha gruptan ayrılmaması için uyardı.

Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Korku Hikayeleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Masalcı Baba

Çocukların hayatını daha eğlenceli bir hale getirmek ve gelişimlerine katkıda bulunmak için size masal sitemizi açtık keyifli okumalar :)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu