Kral ve Sevimli Tavşanları Masalı
Bir zamanlar ülkelerin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın iki tane beyaz tüylü, pembe kulakları olan tavşanları varmış. Kral sarayının neşesi olan bu tavşanlarını çok severmiş. Onları ne zaman görse hep yüzünde gülümseme olurmuş.
Bir sabah kral uyandığında evcil tavşanlarını hiçbir yerde bulamamış. Kral sarayın her bir köşesine baktırmış ama hiç kimse tavşanların nereye gittiğini bilmiyormuş.
Kral ülkenin dört bir yanına haber salmış. Kim tavşanlarını bulursa başındaki tacını dahi verecekmiş.
Ülkenin her yerinde halktan insanlar tavşanları aramak için yola koyulmuşlar. Hatta sadece halk değil prensler ve prensesler, soylu kişiler bile tavşanları aramak için bir sürü şey yapmışlar. Ancak akıllarına şehirdeyken tavşan şeklinde kurabiye almak gelmiş. Bu tatlı kurabiyeleri krala götürmüşler. Bu tavşana benzeyen kurabiyeleri gören kral kendi tavşanlarını hatırlattığı için daha da üzülmüş. Tavşanlarla bir türlü bulamayan kral üzüntüden hasta olmuş.
Tek üzülen kral değilmiş. Kralın en küçük prensesi tavşanları çok seviyormuş. Prenses tavşanları her gün besler, onları kraldan daha iyi tanırmış. İsimlerini, en çok neyi yemeyi sevdiklerini ondan daha iyi kimse bilemezmiş. Her sabah kahvaltıdan sonra minik tavşanlar için marul ve lahana getirirmiş.
O günleri hatırlayınca çok üzülmüş. Şimdi tavşanların yuvası bomboşmuş. Prenses bunları düşünürken yuvanın kenarında küçük bir delik fark etmiş. Tavşanlar bu delikten içeriye girip uzun bir köstebek yuvasını andırarak toprağı kabartıp yol yapmışlar.
Prenses bu izleri takip etmiş. Bu izler sarayın yakınlarındaki ormana kadar devam etmiş. Ormanda küçük bir kulübede bahçesinde lahanalar olan bir yere varmış. Gördüğü manzara karşısında çok şaşırmış. Çünkü kralın minik tavşanları lahana bahçesinde lahanaları kemiriyorlarmış. Prenses hemen saraya gidip olanları babasına anlatmış. Minik tavşanları ormandaki bir kulübede bulduğunu söylemiş.
Kral minik tavşanları bulduğu için çok mutlu olmuş. Tavşanlarını bulana başındaki tacı bile vereceğini söylediği için küçük kızına,
- “Dile benden ne dilersen. İstersen tacım bile senin olsun” demiş.
Prenses babasının tacını veya altınlarını istememiş. Babasından kendisi için iki küçük tavşan istemiş. Babası küçük prensesi için iki küçük tavşan alıp vermiş.
O günden sonra prenses bu tavşanlara gözü gibi bakmış. Onlarla çok iyi vakit geçirmiş.
Daha Fazla masal okumak isterseniz 2 yaş masalları Kategorimizi Ziyaret Edebilirsiniz.