Prenses ve Tuz Masalı

Çok uzun bir zaman önce bir kral ve üç kız yaşarmış. Bir gün kral kızlarından hangisinin onu en çok sevdiğini öğrenmek istemiş. Bunun üzerine kızlarına seslenmiş ve her biriniz beni ne kadar seviyorsunuz canlarım diye sormuş. En büyük kızı seni altını sevdiğim kadar seviyorum babacığım diye yanıtlamış. Kral mutlu olmuş ikinci kızı seni Elmasları sevdiğim kadar seviyorum baba diye yanıtlamış. Bunu duyan kral daha da mutlu olmuş.
Ama en küçük kızı seni tuzu sevdiğim kadar seviyorum babacığım demiş. Bunu duyan kral çıldırmış nasıl böyle bir şey söylersin ve en küçük kızına bağırmış senin gözünde değerim sadece tuz kadar öyle mi o kadar öfkeli ve aşağılanmış ki en küçük kızını ormana sürgün etmiş.
Üzgün ve saraydan kovulan prenses birden bire kendisine doğru dörtnala koşan atın toynaklarının sesini duymuş ve oradan uzaklaşarak ormanda dolaşmaya başlamış. Korkmuş prenses bir ağacın çukuruna saklanmış at ağacın yanında durmuş ve yakışıklı bir genç adam inmiş attan prensesin ağacın arkasına saklandığını görmüştü.
Ben zengin bir tüccarm demiş genç adam ve komşu krallıkta yaşıyorum bu ormanda tek başına ne yapıyorsun demiş prensese. Prenses hikayesini anlatmış babamı çok seviyorum ama anlamıyor demiş kırarak ağlamış bir gün anlar diye teselli etmiş tüccar onu ve çabucak birbirlerine aşık oldular zengin tüccar genç prensesi Köşkü’nde onunla birlikte yaşaması için ikna etti ve gelin olarak aldı.
Günlerden bir gün kral avlanırken yolunu kaybetmiş iki gün boyunca ormanda dolaşmış sonra kaderin cilvesi ile tüccarın konağa ulaşmış. Aç yorgun bir biçimde tüccara yaklaşmış ve kendisini göstermiş tüccardan yardım istemeye karar vermiş. Tüccar karısının babası olduğunu bilmesine rağmen bu konuda sessiz kaldı ve size yemek ayarlayacak mı majesteleri dedi.
Tuncer daha sonra karısı prensese gitti ve ona babasının gelişini anlattı. Prenses yemeği kendisi yapmaya karar verdi ve aşçıları çabucak mutfaktan çıkması için ikna etti. Çok geçmeden krala büyük bir şölen sunuldu açlıktan hızla yemeye başladı kral ama sonra yemeğin kesinlikle tadı olmadığını fark ettim. Bu nedir birinin bu yemeye böyle yiyebileceğini hayal edemiyorum dedi kral aşçı ile konuşmayı talep ederken. Kızı karşısında durdu hayretler içinde kızına baka kaldı.
Konuşmaya başladı merhaba baba yemeğiniz korkunç çünkü içinde tuz yok değil mi dedi. Ardından şimdi seni ne kadar çok sevdiğimi anlıyor musun dedi.
Kral kızım sağlarını aldı ve ona olan sevgisinden bir daha asla şüphe etmeyeceğine söz vererek kızından özür diledi.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Her sey çok mantıklı ve guzel. Bu masal beni köyümün bahcelerine götürdü özellikle son sahnede duygulanmamak icten bile değil. Kim yazdiysa tek kelime ile muazzam.
Not: Mahmut Tuncer ne alaka anlayamadim.
O bi karaman ooooo sen e bumkedemmmm
gözell