Sarıkız Efsanesi

Anadolu’nun dört bir yanı efsanelerle, ders verici halk hikayeleriyle dolu. Güzel topraklarımız pek çok efsaneye ev sahipliği yapmış ve günümüzde bunlar yazıya dökülerek daha geniş çevrelere ulaşıyor. Bu güzel efsanelerden birisi de sarıkız efsanesi. Kavurmacılar Köyü’nde mezarları bulunan bir baba kızın öyküsüdür bu. Birbirlerinden ayrılmak zorunda kalan ve birbirlerinden uzakta ölen bir baba ve kızının efsaneye dönüşen acıklı hikayesini sizler için derledik.

Çanakkale’nin Sarıkız’ı

Sarıkız, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı bir köyünde babasıyla yaşayan sarı saçlı bir kız çocuğudur. Adamın karısı, Sarıkız henüz küçük bir çocukken ölmüştür ve kızın babası eşinin acısına, hatıralarını her gün görmeye dayanamayıp başka bir köye taşınmaya karar verir.

Küçük kızıyla beraber Kaz Dağları’nın eteklerinde bir köye yerleşip kaz çobanlığı yapmaya başlarlar. Zamanla kız büyür, sarı saçlarıyla delikanlıların gönüllerini çeler ama kendisinin gönlü onlardan hiçbirine düşmez, bütün günü çok sevdiği kazlarla ilgilenerek geçer. Çobanlıktan kazandıkları parayı yıllar boyu biriktirirler, baba kız iyi kötü idare ediyorlardır.

Bir zaman sonra Sarıkız’ın babası hac vazifesini yerine getirmek için gittiğinde komşudan kızına göz kulak olmasını ister. Aylar sonra geri döndüğünde köylülerin kendilerine selam bile vermediğini fark eder. Onun yokluğunda kızının kötü bir iş yaptığı kulağına gelir, inanmak istemez ama bundan ötürü kızını öldürmesi istenir.
Ama adamcağız biricik kızına kıyamaz ve onu baktığı kazlarla birlikte götürüp dağın zirvesine bırakır. İçi yansa da köye geri dönüp acılar içinde yaşamaya devam eder. Aradan yıllar geçer, baba gönlünde taşıdığı yükle ağır aksak yaşamaktadır. Dağda yolunu kaybedip köye ulaşan yolcular kendilerine yardım eden bir kızdan bahsedince baba kızının yaşadığından emin olur. Ölmeden son kez kızını görmek için dağın yolunu tutar.
Sarıkız babasına darılmamıştır, kazlarıyla birlikte adamı karşılar. Babasının abdest alması için denizden su taşır, içmesi için ise tatlı su getirmek ister. Köye doğru döndüğünde ise babası onun siyah bir duman arasında kaybolduğunu görüp kızının çektiği acılar sayesinde ermişlere karıştığını fark eder.

Kızının aslında söylenen suçu işlemediğini anlayan baba köye beddua eder. Bir inanışa göre bugün o köyde kimsenin yaşamaması da bu yüzdendir. Kızının acısına dayanamayan baba, bugün Baba Tepe olarak anılan yerde hayatını kaybeder. Yörede yaşayanlar onların anısına yassı taşlardan birer mezar yaparlar. Günümüzde hâlâ Sarıkız’ın kazları için yaptığı taş avlunun olduğu yerde durduğu söylenir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu