Yemek Yemeği Sevmeyen Arda
Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar küçük bir kasabanın içinde Arda isminde küçük bir çocuk yaşarmıştır. Arda yemek yemeği hiç sevmeyen zayıf bir çocukmuş. Yeni yıl ile 6 yaşında girecekmiş. Okul hayatı başlayacağı için çok heyecanlıymış. Fakat ailesi Arda’nın yemek yememesinden dolayı çok şikayetçiymiş.
Arda’nın ailesi sürekli ona yemek yemesi için baskı yaparmış. Fakat bu başka karşısında Arda daha da içine kapanır ve hiçbir şey yemezmiş. Babası çok kez ‘’Yemek yemeden bu masadan kalkarsan oyun oynamak yasak’’ demiş. Fakat Arda yemek yemek yerine odasına gidip boş tavanları izlemeyi tercih etmiş. Annesi ve babası çeşitli çözüm yolları aramasına karşın hiçbir şekilde bulmamış.
Arda’nın yaşı gelmiş ve okula başlamış. Derslerde Arda yemek yemediği için biraz yorgun görünüyormuş. Öğretmeni bu durumun farkına varmış. Onu düzenli olarak izlemiş ve neden bu şekilde olduğunu anlamaya çalışmış. Bir gün Arda’nın öğretmeni’’ Arda, anne ve baban ile görüşebilir miyim demiş’’ Arda bunu duyunca çok korkmuş. Hatalı bir davranış yaptığını düşünmüş.
Ertesi gün Arda Anne ve babasına öğretmeninin onları çağırdığını söylemiş. Babası ‘’ Gene ne yaptın acaba demiş’’ Arda bu lafa çok üzülmüş çünkü hiçbir şey yapmadığını düşünüyormuş. Ertesi gün Arda’nın annesi ve babası okula gitmiş. Öğretmeni Arda’nın yemek yemediğini söylemiş. Annesi de ‘’ Evet öğretmen hanım, ne kadar baskı yaptıysak hiç çözüm alamadık. Bir sürü ceza verdik ama gene de olmadı demiş. Öğretmen bunun üzerine ‘’ Bu şekilde değil de, baskı yapmadan kendi akışına bıraksak daha iyi olur. Kendi kendine acıktığı zaman zaten yemek yemeye başlar. Arda çok akıllı bir çocuk’’ demiş. Anne ve baba bunu tam anlayamamış ama öğretmenin dediklerini yapmaya karar vermişler.
Arda o gün okul çıkışı eve gitmiş. Annesi yemek hazırlamamış. Arda’da odasına gitmiş ve oyun oynamış. Sonrasında da derslerini yapmış. Bir süre geçtikten sonra acıktığını hissetmeye başlamış. Mutfağa giderek dolabı açmış ve yemek aramış. Annesi ve babası bunu görünce çok sevinmişler. Annesi ‘’Oğlum yemek hazırlayım mı’’ demiş. Arda da ‘’ Evet çok acıktım’’ demiş. Sonrasında da Arda tam 2 tabak pilav yemiş.
O günden sonra Arda’nın ailesi bir daha asla ona baskı yapmamış. Ne zaman yemek yemek isterse o zaman yemek yapmışlar. Ne zaman karnı acıkırsa o zaman yemek yemiş. Bu tabii bir şekilde düzene girmiş. Bu şekilde de Arda baskısız, kendi özgür hür iradesiyle çok güzel ve neşeli bir çocukluk geçirmiş. Anne ve babası da bu olaylardan çok güzel bir ders almışlar. Daha bilinçli bireyler olarak hayatlarına devam etmişler.
Arda yemek yemeği o kadar çok sevmiş ki ileride aşçı olmaya karar vermiş. Pek çok farklı yöreden yemekler yemeye başlamış. En sevmediği yemekleri bir çok sever hale gelmiş.
Baskı yapmak her zaman için olumsuz sonuçları da yanında getirir. Özellikle çocuk yaşta bireyler üzerinde baskı kurmak, onların gelecek yaşantılarında daha büyük sorun olarak geri döner. Bu noktada ailelere çok önemli görevler düştüğünün altını çizmek gerekiyor.
Siz değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz lütfen yorum yapmayı unutmayınız 🙂
Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.